KADIN ŞOFÖRLERİ NASIL TANIRSINIZ?

-Siz arkadasınızdır, arabanızın ön tamponuna daha üç metre vardır.
Var gücüyle basar kornaya 'yer ver' diye. Hemen içeri bakınız..
Sonuç: Yüzde 93 kadın, yüzde 6 maymun, yüzde 1 yaşlı bir amca....
-Önünüzden dönecektir. Ya hızla dönüp arka lastiği kaldırıma çıkarır ya da çok geç kalır , geri çıkması gerekir. İçeri bakınız.
Sonuç: Yüzde 91 kadın, yüzde 7 lama, yüzde 2 acemi erkek...

-Bayırda durmak zorunda kalmıştır. El freniyle kalkacaktır, etrafta bir lastik ve balata kokusu, kırmızı bir duman yayılır. Hemen içeri bakınız.
Sonuç: Yüzde 82 kadın, yüzde 14 buffalo, yüzde 4 acemi erkek....

-Yeşil yanar, orta şeritte bir Polo hareketsizdir. Ayna başında faaliyet vardır. Hemen içeri bakınız.
Sonuç: Yüzde 99 kadın, yüzde 1 direksiyon başında vefat etmiş bir erkek.

-Durmuş bir işinizle uğraşıyorsunuzdur. Yanınızdan firkateyn geçecek kadar yer vardır. Uzun bir kornayla irkilirsiniz. Hemen içeri bakınız.
Sonuç: Yüzde 80 kadın, Yüzde 15 polis, yüzde 4 acemi bir erkek, yüzde 1 Nil timsahı...

-Sol şeritte 40 kilometre hızla bir Clio gitmekte, şeridi ortalamakta zorlanmaktadır. Herkes bu arabanın sağından ayar verir.
Sonuç: Yüzde 91 kadın, yüzde 6 koala, yüzde 2 sürücüsüz otomobil prototipi, yüzde 1 acemi erkek

-Araba geri geri park edecektir. Lakin içindeki bünye, direksiyonu hiç hareket ettirmeden, ileri geri yapıp uygun pozisyonun kendiliğinden geleceğini ummaktadır. Süzün içerisini , süzün süzün korkmayın, sizi görmez!
Sonuç: Yüzde 99 kadın, yüzde 1 yunus...

Erkekler cok iyi araba kullaniyor ve usta soförlerdir!!

Bu kazalari kimler yapiyor dersiniz?? [/b]

HDI Sigorta 21 ilde 18 yaş üstü 2 bin 604 kişi ile bir araştırma yaptırmış. Türk halkının trafik ve sigorta alışkanlıklarını belirlemek için yapılan 'Sürücü Bilinci' araştırmasında çarpıcı sonuçlar çıkmış.

Araştırmanın en can alıcı sonucu: Türkiye'de sürücülerin çoğunun toplam sürücü olma süreleri arttıkça kendisini 'usta şoför' olarak nitelendirmesi. 'Kendinizi deneyim açısından nasıl bir sürücü olarak tanımlarsınız' sorusuna yüzde 68 ile 'usta/deneyimli' sürücü yanıtı verilmiş. Bunu yüzde 31.2 ile 'normal/orta derecede' sürücü, binde 8 ile de 'acemi/tecrübesiz' sürücü nitelemesi izliyor. Yani kimse kendini acemi olarak görmüyor. Ancak en yüksek kaza oranı kendisini usta/tecrübeli şoför olarak nitelendiren ve seri/atak bir sürüş tarzına sahip olan sürücüler arasında ortaya çıkıyor.

Araştırmada en önemli verilerden biri, kadın sürücülerin erkek sürücülerden daha ihtiyatlı ve bilinçli otomobil kullandıkları. Araştırmaya katılan kadın sürücülerin yüzde 67.6'sı araçlarını çalıştırdıkları andan itibaren kemer taktıklarını belirtiyor. Kadın sürücülerin yarısına yakını (yüzde 46.5) karlı havalarda yola çıkmamayı tercih ederken, otomobilde mutlaka bulundurulmasına dikkat edilen trafik malzemeleri, kadın sürücülerde ilk yardım çantası ve trafik seti; erkek sürücülerde ise yangın söndürme, zincir, çekme halatı ve takoz olarak sıralanıyor.

Katılan tüm sürücülerin emniyet kemeri takma oranları ise yüzde 20.9'la 'hiç takmam', yüzde 36.7 ile 'arada sırada takarım' ve yüzde 42.4 ile 'her zaman takarım' şeklinde belirleniyor. Daha fazla söze gerek yok. Trafikte usta şoförlere dikkat edin!

işte bi kanıt daha

http://youtube.com/watch?v=hJkcO_ens4s
__________________________________________

Trafik canavarının cinsiyeti erkek çıktı

Geçen günlerde Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Polikliniği uzmanları tarafından hazırlanan trafik raporu, pek çok erkek sürücüyü sükut-u hayale uğratabilir.


01.01.2003 tarihinden, 31.12.2004 tarihine kadar olan 24 aylık dönemde polikliniğe gelen trafik kazası raporları incelenerek oluşturulan rapor sonuçlarına bakılırsa, trafik canavarları büyük çoğunlukla erkek sürücüler arasından çıkıyor. Trafik kazalarının oranının belirlenmesi, tipinin, meydana geldiği ayların ve trafik kazası mağdurlarının özelliklerinin tespit edilmesi amacıyla hazırlanan ve geçen ay Adli Bilimler Dergisi’nde yayınlanan raporda, Adli Tıp Polikliniği’nde düzenlenmiş 431 adli raporun yüzde 40.3’ünü trafik kazalarına bağlı yaralanmaların oluşturduğu aktarılıyor. Trafik kazalarına ait toplam 174 adli rapora yakından bakıldığında ise yaralananların 126’sının erkek, 48’inin kadın olduğu görülüyor.

Kazada yaralanan kadınların çoğu yaya veya yolcu

Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Polikliniği uzmanlarının verilerle ilgili yorumlarıysa dikkate değer: “Yaralanan erkeklerin çoğunun 21-30 yaş grubunda olmasına karşın, kadınların çoğunun 0-10 yaş grubunda yer alması, yaralanan erkeklerin çoğunun sürücü, kadınların ise yaya veya yolcu konumunda bulunduklarını göstermektedir.”

Raporda ayrıca trafik kazalarına ilişkin yapılan bir anket çalışmasına da yer veren araştırmacılar, Türkiye'de kadın sürücü oranının erkeklere göre düşük olduğunu, bunun yanı sıra kadınların trafik kurallarına erkeklere göre daha özenle uyduklarını belirtiyor ve bu durumun da kadınların kaza yapma olasılığını düşürmekte olduğunu vurguluyor. Ayrıca, TÜTEV (Türkiye Trafik Eğitimini Geliştirme ve Kazaları Önleme Vakfı) istatistiklerinden de yararlanan uzmanlar, kadın/erkek sürücü belgesi oranı 1/6.6 iken, karıştıkları ve sebebiyet verdikleri kaza yönünden kadın/erkek oranlarının 1/19 olarak tespit edildiğini dile getiriyor.

Trafik canavarı delikanlı çıktı

Riskli sürücülük tarzının, kişilik özellikleriyle yakından ilişkisi olduğunu belirten araştırmacılar, en tehlikeli sürücülerin genç erkekler olduğunu saptadı

Trafik kazalarının meydana gelmesinde, sürücülerin kişilik özelliklerinin önemli bir rol oynadığı bildiriliyor. Araştırmalara göre, en tehlikeli sürücü grubunu genç erkekler oluşturuyor.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Timo Laujen'in Türk Psikoloji Yazıları Dergisi'nde yayınlanan bir incelemesine göre, trafik kazalarında önemli bir rol oynayan "riskli sürücülük tarzı", sürücünün bireysel özelliklerinin, tutumlarının ve güdülerinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Çalışmada, sürücülük deneyiminin artmasının ise güvenli bir sürücülük tarzı geliştirilmesi anlamına gelmeyeceği, aksine deneyimin sürücüye daha fazla güven kazandırarak, güvenliğe verilen önemi azaltabileceği vurgulanıyor.

kaynak:Milliyet gazetesi

bende üniversitelerin yalancisiyim